Kişisel Algılamayla Baş Edebilmek

15/11/2024

Söylenen sözleri, özellikle olumsuz olanları kişisel algılamaya yatkın bir kültürümüz var. Hep pohpohlanmaya alışmışız. Danışmanlık hizmeti alırken, eksikleri gidermek için para ödersiniz. Bu konuda bile sadece iyi şeyleri duymak için para ödeyenlere çok rastladım. Şu daha iyi yapılabilir dediğinizde, bunu kişisel algılayıp üzülenler, kırılanlar...

Kişişsel Algılamanın Sakıncaları:

  • Açık iletişimi bozması
  • İşbirliğini bozması
  • Bizi mutsuz etmesi

En başta gelen sakıncalar bunlar. Hem işyeri için, hem de çalışan için olumsuz etkileri olan kişisel algılamanın "bir faydası var mı?" derseniz, benim aklıma gelen bir faydası yok. 

Neden Kişisel Algılarız?

Kişisel algılamanın altında yatan temel duygu, onaylanmadığımızı hissetmemizdir. Bu konudaki yazımız: https://perda.com.tr/insanin-onay-arayisi/ Peki neden böyle hissederiz. Bazı kişiler kişisel algılamaya daha eğilimlidirler. Bunun altında yatan bilişsel çarpıtmalar Dr. David D. Burns'ün İyi Hissetmek kitabında çok detaylı anlatılmış. "Yarası olan gocunur" diye bir söz vardır. Biz kendimizi eksik gördüğümüzde, yapılan basit eleştiriler bile bizi üzebilir çünkü içten içe söylenene hak veririz. Kendimizi suçlamaya yatkınlığımız sayesinde, içimizdeki ses yakaladığı fırsatları kullanır.

Geribildirimleri kişisel algılamamıza neden olan bilişsel çarpıtmalardan birisi genelleme olabilir. Bir kere yapılan hatayı yüzlerce kere yapmışız gibi hissederiz. "Bu hata sayesinde öğrendim" demek yerine "bu hatayı nasıl yaptım?" deriz. Bir diğer bilişsel çarpıtma, siyah beyaz görmektir. Yapılan büyük bir işin içindeki ufak tefek eksikler nedeniyle, bütün işi batırmış gibi hissederiz. "Ufak eksikler olsa da iyi bir iş çıkardım" demek yerine, "bu işi de batırdım." deriz.

Bu çarpıtmalar bize kötü hissettirir ve özgüvenimizi düşürür. İşi daha tedirgin yapmamıza ve daha çok hata yapmamıza neden olur. Ayrıca mükemmeliyetçi olmamıza ve üzerimize iş almaktan çekinir hale gelmemize neden olur.

Kişisel Algılamayla Nasıl Baş Ederiz?

Öncelikle kişisel çarpıtmalarımızın farkına varabilmeliyiz. Kendimizi kötü hissediyorsak bu mutlaka karşımızdakinden çok kendimizle ilgilidir. Bunu bilirsek, kötü hissettiğimiz anda kendimize dönüp şu anda "hangi bilişsel çarpıtmayı yapıyorum?" diye sorabiliriz.

Yaşanan bir sıkıntı varsa ve kendimizi bu sıkıntının kaynağı olarak görüyorsak, bu sorunla ilgili kendimize gerçekte olduğundan daha fazla pay çıkarıyor ve hatta ortadaki sorunu, gerçekte olduğundan daha büyük görüyoruzdur.

Kişisel Algılanmamak için Doğru İletişim:

Sağlıklı iletişim kurabilmek için duygu ve düşüncelerinizi, gerekli durumlarda, açık bir şekilde ifade edebilmek önemlidir. Birlikte çalıştığımız herkese geri bildirim vermek önemlidir ancak bunların içinde en önemli olanı astlarımıza verilenlerdir. Geri bildirimlerle onları geliştirmek, bunu yaparken motivasyonlarını yüksek tutabilmek, moral bozmadan gelişime heveslendirmek gerekir.

Geri bildirim vermenin, her yönetici tarafından mutlaka bilinmesi gereken basit kuralları vardır. 

Olumsuz Geri Bildirim Vermenin Kuralları:

  • Kişiye değil sorun yaratan davranışa yönelik olmalıdır
  • Eleştirilen davranışın işe yansıyan olumsuz etkisinin ne olduğu belirtilmelidir
  • Aynı konuşma içinde olumlu geri bildirimler de bulunmalıdır
  • Başkalarının olmadığı ortamda söylenmelidir

Sonuç

İş hayatında deneyimli olduğumuzu düşünüyorsak hem kişisel algılamamalı, hem de kişisel algılanmamalıyız. Bu yukarıda yazıldığı gibi öğrenilebilecek bir şeydir. Yönetici koçluğu hizmetlerimiz: https://perda.com.tr/

Copyright © 2022 * Baran Kaya
linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram